RSS

Adını Sen Koy …

Bebekle dışarı çıkmanın ne kadar zor ve meşakkatli olduğunu 5 yıl sonra yeniden hatırladım.. Kendisi minik ama bir dünya eşyası var 🙂 Bir de araba kullanırken ağlama ihtimali başınıza gelebilecek en korkunç durumlardan – arabada ikiniz yalnız iseniz- . Gerçi genelde bebekler arabada gezmeyi pek severler ama ara sıra annelerine de nazlarını yapıyorlar işte.. Tahmin edebileceğiniz gibi benim içinde böyle bir gündü. Ama sıcak bir sohbet, güzel dostlar ve leziz bir sofra insana ” iyi ki gelmişim” dedirtiyor.

Bugün Tuba Ablam’da yediğim bir tatlının tarifini sizinle paylaşmak istiyorum. Ama maalesef, oğlumun beni bırakmamasından ötürü, servis öncesi tatlının fotoğrafını çekemedim. En kısa zamanda yapıp fotoğrafı da sizinle paylaşacağım inşallah. Tarifi alırken Tuba Ablam’a ismi nedir tatlının diye sordum.  O da bildiğim bir ismi yok, adını sen koy dedi 🙂 İnternette biraz araştırınca galeta unlu tatlı diye adlandırıldığını gördüm ama; yine de daha cazip bir isim için fikirleriniz bekliyorum 🙂

Malzemeler :

Keki için ;

3 yumurta *

1 su bardağı toz şeker

1 su bardağı galeta unu

1 su bardağı sıvı yağ

1 su bardağı hindistan cevizi

1 su bardağı iyi çekilmiş ceviz

1 paket vanilya

1 paket kabartma tozu

Şerbeti için ;

1 su bardağı şeker

1,5 su bardağı su

Muhallebisi için ;

1 litre süt

1 su bardağı nişasta **

Toz krem şanti

Yumurta ve toz şekerimizi iyice çırpıyoruz. İçine diğer malzemelerimizi ekleyip karıştırıyoruz. Kare borcama döküp 180 C de 20- 25 dk. kadar pişiriyoruz.

Şerbet için, şeker ve suyu kaynatıp soğumaya bırakıyoruz. Kekimiz piştikten sonra şerbetini üstünde döküyoruz. Yani kek sıcak, şerbet soğuk olacak.

Muhallebimiz için nişasta ve sütü karıştırıp pişiriyoruz. Biraz ılınınca toz krem şantiyi ekleyip mikserle iyice çırpıyoruz. Tatlımızın üstüne döküyoruz. Muhallebisin de şeker olmadığı için oldukça hafif  ve lezzetli oluyor. Üzerini isteğimize bağlı, hindistan cevizi veya ceviz ile süsleyebiliriz.

* Tarifin aslı 4 yumurta imiş. Ama yediğim tatlı 3 yumurta ile yapılmıştı. Normal ebatlardaki su bardağı için 3 yumurta yeterli gelmekte.

** Ben tarifi alırken hangi nişastanın kullanıldığını sormayı unutmuşum, ama internetteki tariflerde mısır nişastası yazmakta.. Bilginize..

AFİYET OLSUN…

 
Yorum yapın

Yazan: 30 Kasım 2012 in TATLILAR

 

Etiketler: , , , ,

Aşure

Hani derler ya; her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır diye.. Bence her kadının aşure yapışı da farklıdır. Temelde aynı olan malzemeler dışında – buğday, fasulye, nohut – içine ekleyebileyeceğiniz tüm malzemeler zevkinize kalmış. Kimi az şekerli sever, kimi daha tatlı… Kimi incir eklemez, kimi de kuş üzümü ..Ben en çok süslemeyi severim 🙂 Çocukken annem yaptığı zamanda o aşureleri rengarenk süslemek en büyük keyfimdi.. Bir sanat eseri oluşturuyor gibi özenle süslerdim. Bu sene de çocuklarımla beraber yaptım aşuremi. Ve tabi ki süsleme işini onlara bıraktım. Nar tanelerini tek tek, özene bezene aşurelerin üstünde serpiştirdiklerini görünce duygulandım… Zaman çabuk geçiyordu, dün ben onların yerindeydim bugün benim çocuklarım.. tüm kalbimle Allah’ıma şükrettim..

Gelelim aşuremin tarifine. Tarifim tabi ki annemden 🙂

Malzemeler :

500 gr. buğday

1 su bardağı fasulye

1 su bardağı nohut

1 çay bardağı kuru üzüm

9-10 tane Kuru kayısı

4-5 tane kuru incir

Kuş üzümü

4 su bardağı toz şeker

Malzemelerin hepsini pişirmeden 7- 8 saat önceden ıslatıyoruz. Buğdayı büyükçe bir tencereye alıp üzerine 3 lt. kadar su ekliyoruz. Kısık ateşte pişirmeye bırakıyoruz.

Diğer yandan fasulye ve nohutu ayrı ayrı kaynatıp, iyice yumuşatıyoruz.

Kuru kayısı, kuru incir, kuru üzümü kısık ateşte 10-15 dk. kadar kaynatıyoruz.

Bu arada buğdayın iyice yumuşamış olmasına dikkat ediyoruz. Un çorbası kıvamına gelince fasulye ve nohutu süzüp buğdayın içine ekliyoruz. Kısıka ateşte -altının yanmamasına dikkat ederek- iyice pişiriyoruz. Daha sonra içine kayısı, incir, üzüm, kuş üzümü vs. ekliyoruz. Son olarak toz şekerimizi ekleyip biraz daha kaynattıktan sonra ocaktan alıyoruz.  Bu esnada kıvam çok koyu olursa sıcak su ekleyip, biraz daha pişirebilirsiniz.

Aşure sıcak iken kaplarımıza boşaltıyoruz. Üstünü isteğimize bağlı olarak ; tarçın, nar, ceviz,antep fıstığı, kuş üzümü vs. ile süslüyoruz.

Allah evimizin, mutfağımızın bereketini arttırsın duasıyla afiyet olsun diyorum..

 
Yorum yapın

Yazan: 26 Kasım 2012 in TATLILAR

 

Etiketler: , , , , , , , ,

Aşure Vakti…

Aşure Günü; Muharrem ayının 10. günü. Miladi takvime göre ise yarın yani 24 Kasım oluyor. Peygamber Efendimiz (s.a.v) Allah Teala’nın bu günü diğer günlerden faziletli kıldığını bildirmiş ve bu gün vuku bulan önemli olayları şöyle belirtmiştir:

– Arş-ı âlâ, Levh-i Mahfûz, 7 kat Sema ve dünyanın yaratılması,

– Hz. Adem (a.s) ‘a hayat verilmesi,

-Hz. Nuh (a.s)’ın Tufan’dan kurtarılması,

-Hz. İbrahim (a.s) ‘a cennetten koç indirilmesi,

-Hz. İdris ( a.s) ‘ın semaya kaldırılması,

-Hz. Eyyub ( a.s) ‘ın belalardan kurtarılması,

-Hz. Musa ( a.s) ‘ın Firavun’un şerrinden kurtarılması,

-Hz. Yunus ( a.s)’ın balığın karnından çıkarılması,

-Hz. İsa (a.s)’ın doğumu

Bunlarla birlikte Kıyamet’in de Aşure Günü kopacağını buyurmuştur.

Aşure ilk olarak Nuh Tufanı sona erdikten sonra Nuh (a.s) ‘un gemisi Cudi dağına oturdu. Hz. Nuh( a.s) beraberindekilerle o gün oruç tuttu. Ellerinde kalan yedi çeşit hububat ile Nuh ( a.s) bir yemek pişirdi. Tufan sonrası yeryüzünde pişen ilk yemek bu oldu.

Bu kadar faziletli bir günün nimetlerinden faydalanmak gerek. Bu yüzden ;

– Muharrem’in 9-10, 10-11 veya 9-10-11. günlerini oruçlu geçirmek çok sevabtır.Bununla birlikte bir bugün bir mümine iftar yemeği vermenin Ümmet-i Muhammed’in hepsine iftar ettirmiş kadar sevap olduğu belirtilmiştir.

– Aşure günü eve bu güne hürmeten daha fazla erzak almak gerekir. Peygamber Efendimiz  “Aşure Günü çoluk çocuğuna bol bol yedirip içiren kimseye Allah, bütün sene içinde bolluk ihsan eder” buyurmuştur.

– Zikrolunduğuna göre, Allah Teâlâ, Aşure gününde zemzemi diğer sularla birlikte akıtır. O gün gusleden bir kimse bir sene boyunca hastalık görmez.

Allah hepimize bu mübarek günün faziletinden, bereketinden ve feyzinden yararlanmayı nasib etsin inşallah. Bu günün hürmetine Rabbim, darda sıkıntıda olanları sıkıntılarından, hasta olanları hastalığından, borçlu olanları borçlarından kurtarsın. Bu yeni senemizi de bolluk, bereket, huzur içinde ve kendisine yaraşır bir kul olarak geçirebilelim inşallah..

 

 

 

 

 

 

Etiketler: , ,

İncirli Tatlı

Sevgi Abla’mın güzel sofrasından bu tarif.. Denemenizi öneririm. Çok leziz, hafif ve bugüne kadar deneyen herkesin beğendiği bir tatlı.

Malzemeler :

6 adet kuru incir ( suda ıslatılmış)

3 yumurta

1su bardağı toz şeker

1 su bardağı ceviz

1 su bardağı un

1 paket kabartma tozu

 

Şerbeti için :

1,5 su bardağı su

1 yemek kaşığı nescafe

1 yemek kaşığı toz şeker

 

Muhallebisi :

1 kg. süt

2 yemek kaşığı nişasta

2 yemek kaşığı un

5 yemek kaşığı toz şeker

50 gr. tereyağ

1 paket toz krem şanti

 

Yapılışı :

Yumurta ve şekeri iyice çırpıyoruz. Suda beklettiğimiz inciri küçük küçük doğrayıp ekliyoruz.Blendırdan geçirdiğimiz cevizi de ekliyoruz. Un ve kabartma tozunu ekleyip yavaşça karıştıyoruz. Sonra borcama döküp 180 C fırında pişiriyoruz.

Şerbeti için ; sıcak suyun içinde nescafe ve şekeri karıştıyoruz. Pişen incirli kekimizin üstünde gezdiriyoruz. Kekimiz sıcak, şerbet ılık olacak.

Son olarak muhallebimizin malzemelerini karıştırıp, kısık ateşte pişiriyoruz. Ocaktan aldıktan sonra yaklaşık 1 yemek kaşığı kadar tereyağını ekliyoruz. Muhallebi ılınınca toz halinde krem şantiyi katıp, çırpıyoruz. Muhallebiyi kekimizin üstüne döküp ceviz ile süslüyoruz.

AFİYET OLSUN..

 

 

 

 

 
Yorum yapın

Yazan: 19 Kasım 2012 in TATLILAR

 

Etiketler: , , , , ,

YENİDEN…

Yeniden evet bu aralar beni anlatan en iyi kelime heralde.. Yeniden anne olmak, yeniden taşınmak, yeniden bir eve yerleşmek… Evet bu yaz benim için oldukça hareketli ; bir o kadar da heyecanlı idi..Sıcak, yorucu ve ağır bir yazın hemen ardından Eylül ayının 5’inde Eyyub Arif ‘im dünyaya geldi… Minik mi minik, dünyalar tatlısı, mis kokulu bir oğlum daha oldu. Artık üç çocuklu bir anneyim ve herşey biraz daha zor 🙂 Ama yine de onların varlıkları herşeye değer.. Rabbim tüm annelerin evladları için ettikleri bütün duaları kabul etsin inşallah.. Herşeyin en güzeli hep onlarla olsun..

Bu hamilelik sürecime bir de taşınma eklenince tahmin edersiniz ki ; günler oldukça yoğundu. Tariflerimi bizzat kendim yapıp fotoğrafını kendim çekme isteğim, fakat bunlar için yeterince zaman ayıramamdan ötürü uzun bir süre tarif yayımlayamadım.

 

 
Yorum yapın

Yazan: 19 Kasım 2012 in Genel

 

Truf

Bir önceki yazımda bahsettiğim  o nefis tatlılardan biri bu truflar. Benim gibi çikolata hayranıysanız ( özellikle bitter) sizde bayılacaksınız.

Malzemeler :

200 gr. bitter çikolata

200 gr. krema

2 paket hazır kakaolu kek ( dikdörtgen şeklinde olan keklerden)

1 su bardağı damla çikolata

1 çay bardağı fındık

1 çay bardağı hindistan cevizi

1 çay bardağı toz antep fıstığı

Çikolatalarımızı tercihen bir cam kaba alıp benmari usulü eritiyoruz.( Su dolu bir tencerenin üzerine ısıya dayanıklı bir kap koyuyoruz. Kabın içine çikolataları ufak parçalar halinde atıyoruz. Su kaynamaya başladıkça, çikolata hafifçe eriyor. Burda en önemli nokta, çikolatanın bulunduğu kaba hiç su gelmemesi. Bu yüzden tencere ve üzerine koyacağınız kabın uygun büyüklükte olması gerekiyor.)

Erittiğimiz çikolatanın içine soğuk kremayı katıp, mikserle çırpıyoruz. Kekleri elimizle iyice ufalayıp çikolatalı karışıma ekliyoruz. Rondodan geçirdiğimiz fındıkları da ekleyip iyicene elimizle yoğuruyoruz. Karışımı ağzı kapalı bir kaba alıp buzdolabında bekletiyoruz. Geceden yapıp sabaha servise hazırlamanız en iyi sonucu verecektir. Bu kadar vaktiniz yoksa en az 3-4 saat buzdolabında bekletmelisiniz. Kıvama gelen karışımdan cevizden daha ufak parçalar kopararak ortalarına damla çikolata yada isteğinize bağlı olarak meyve kuruları koyup yuvarlıyoruz. Hindistan cevizi ve toz antep fıstığı ile süsleyip, kağıtlara koyup servis ediyoruz.

AFİYET OLSUN…

 

 

 
Yorum yapın

Yazan: 20 Mart 2012 in TATLILAR

 

Etiketler: , , , ,

Bahar gelince ….

Yeniden merhabalar..  Pırıl pırıl parlayan güneşle beraber gelen bahar, benim de içimi ışıldattı. Sizden gelen mesajlar,yeni tarifler olmamasına rağmen sayfamın sizler tarafından takip edilmesi bu güzel ve lezzetli sofrayı sizinle paylaşmama vesile oldular..Çok sevdiğim güzel insan Sevgi Abla’mın sofrasından .. Kendi gibi ikramları da çok güzeldi. Hepsi çok lezizdi fakat tatlılar ayrı bir güzellerdi 🙂 İki tatlının da tarifini yazacağım. Mutlaka deneyin diyorum ….

Bu güzel güneşli havanın size de huzur ve mutluluk getirmesi dileği ile.. Her gününüz bahar tadında geçsin inşallah..

 
Yorum yapın

Yazan: 20 Mart 2012 in Genel

 

Neden Yokum???

Uzun zamandır yokum buralarda, kusura bakmayın… Biraz kırgınlık, biraz sitem doluyum.. İnternet ortamının emek hırsızlığına ne denli açık olduğunu hepimiz biliyoruz. Kendi başına gelince insan, bunun ne kadar acımasızca olduğunu daha iyi anlıyor… Tarif eklemiyorum ne zamandır çünkü, blog ismim biri tarafından aynen kullanılmakta.. O adresin ben olduğum zannedilmesin diye yazıyorum bu yazımı da… Sonuçta ortada bir emek , bir isim , bir logo var. İnsanlara ulaşabilmek için aylar süre bir çaba ve gelip ismimim üstüne konan biri var.. Bunun adı nedir sizce?

Bunun yanında nerdeyse tarifleri kopyala yapıştır yapıp, sadece resimlerini değiştirenler cabası.. Tabii ki, her tarif birilerine ait. Ama ben kaynağını biliyorsam bunu mutlaka belirttim tüm tariflerimde….

En önemli şey saygı… İnsana saygı, emeğe saygı, düşünceye saygı..

Bakalım, yine de bir çözüm yolu aramaktayım. Elimde paylaşılmayı bekleyen güzel tariflerim var 🙂 Nerede yeni tarifler diyen dostlarım içindi bu yazı.. Anlayışınız için çok teşekkürler..

Görüşmek üzere.. Sevgiler :))

 
Yorum yapın

Yazan: 16 Ocak 2012 in Genel

 

Biber Kavurma

 

Evet , farkındayım bu tarifim biraz yazlık oldu 😦 Ama fotoğrafları elimdeyken yayımlamak istedim. Hem çok hafif, hem lezzetli ve çok pratik..

Malzemeler :

Yarım kg. sivri biber

Yarım kg. kadar domates

Zeytinyağı

Tuz

Biberlerimizi ince ince doğrayıp yağımızda iyice kavuruyoruz. İyice kavurduktan sonra rendelenmiş domateslerimizi ve tuzumuzu ekleyip, domatesler suyunu çekene kadar pişiriyoruz.  Servis tabağınızda isteğinize bağlı olarak üzerine zeytinyağı ve sarımsak dökebilirsiniz.

AFİYET OLSUN…

 

 

 
 

Etiketler: , ,

Sosyete Mantısı

 

En sevdiğim yufka böreklerindendir Sosyete Mantısı 🙂 Adı ne hikmetle böyle hiç bilemiyorum ama oldukça lezzetlidir kendileri 🙂

Malzemeler :

2 yufka ( kendi isteğinize göre sayısını attırabilirsiniz)

250-300 gr. kıyma

1 ufak boy soğan

1 yemek kaşığı salça

Tuz. karabiber

Sosu için;

Sarımsaklı yoğurt

1 yemek kaşığı tereyağı

Biraz zeytinyağı

Kırmızı pul biber

 

Soğanımızı rendeleyip, hafif yağla biraz kavuruyoruz. Sonra kıymamızı ekleyip,iyice kavuruyoruz. Salçayı, tuzu ve karabiberi ekleyip biraz daha kavurup, ocaktan alıyoruz.Yufkalarımızı 4 eşit parçaya üçgen şeklinde olacak şekilde bölüyoruz . Kestiğimiz yufkanın geniş kenarına kıymalı harcımızı koyup, gül börek yapar gibi sarıyoruz.180 C fırına atıp iyice pişiriyoruz. Bu arada eğer varsa, 1 bardak etsuyunu ısıtalım. Eğer yoksa 1 su bardağı sıcak su içinde 1 tablet etsuyunu eritebilirsiniz. Fırından çıkarttığımız böreklerimizin üzerine hemen sıcak et suyumuzdan hafif yumuşayacakları şekilde döküp; tepsimizin üzerini iyice kapatıyoruz. Diğer tarafta, sarımsaklı yoğurdumuzu hazırlıyoruz. Tereyağı, zeytinyağı ve pulbiberi ocakta hafifçe kavuruyoruz. Yumuşamış böreklerimiz servis tabağına alıyoruz. Üzerine yoğurt ve sosunu dökerek servis ediyoruz.

AFİYET OLSUN….

 

 

 

 
Yorum yapın

Yazan: 10 Kasım 2011 in BÖREKLER

 

Etiketler: , , ,